Merhaba sevgili okuyucularım,

Kısmen sakin bir haftaya giriş yapıyoruz ama bu sakinliğin içinde büyük bir enerji birikimi var. Çünkü gökyüzünde tam beş gezegen retroda olacak: Uranüs, Satürn, Neptün, Merkür ve 11 Kasım itibarıyla Jüpiter. Bu kadar çok gezegenin geri hareket ettiği dönemler, evrenin bize “dur, düşün ve yeniden yön belirle” dediği zamanlardır. Hayat dışarıdan yavaşlarken, içsel süreçler derinleşir. O yüzden bu hafta her şeyin sanki biraz ağır ilerlemesi aslında bir eksiklik değil, bir olgunlaşma fırsatı. Şimdilik evren bize bir nefes aralığı tanıyor; olanı sindirme, içsel dengeyi kurma, neyi neden yaptığımızı anlamaya davet ediyor. Bu sakinlik, bir boşluk değil aksine, yeni bir dönemin temelini oluşturan durgunluk.

Haftanın başrolünde bolluk, bereket ve genişleme gezegeni Jüpiter var.

11 Kasım’da başlayan geri hareketi, 11 Mart 2026’ya kadar devam edecek. Jüpiter, hızlı ilerleyen bir gezegen değildir; bu yüzden retro dönemleri genellikle durup düşünmeyi, içsel bir olgunlaşma sürecini beraberinde getirir. Yeni başlangıçlardan çok, var olan konuların derinleştiğini görürüz. Evren bizden şunu ister: “Hızlanmadan önce anlamayı dene.” Bu kez geri hareket Yengeç burcunda. Bu da temayı duygusal, koruyucu ve besleyici hale getiriyor. Ev, aile, kökler, duygusal güvenlik, çocuklar ve içsel aidiyet temaları ön planda olacak. Bir süredir görmezden geldiğimiz duygular, “beni artık dinle” diyebilir. Aile içinde dengeler değişebilir, geçmişle yüzleşmek gerekebilir. Bir yandan kırılgan yanlarımız görünür olurken, diğer yandan duygusal dayanıklılığımız güçlenir. Bu retro dönemi özellikle Yengeç burçları için dikkat çekici: Eğer bir süredir kilo verme, bedeni dengeye alma, sağlıklı beslenme gibi hedefleriniz varsa, bu süreç bu konularda içsel motivasyonu artırabilir. Jüpiter retrosu “fazlalıklardan arınma” enerjisi taşır sadece bedensel değil, duygusal olarak da. Artık sizi beslemeyen, kaynak oluşturmayan ne varsa, bunu deneyim yoluyla fark ettirir.

Bu dönemi iyi değerlendirebilmek için şu farkındalık cümlesini hatırlayalım:

“Her şeyin kaynağı, dışarıda değil içeride. Önemli olan, o kaynağa dönüp onu nasıl kullandığımız.”

Jüpiter retrosu bize tam da bunu öğretmek için geliyor. Büyüme, bu defa dışarıda değil; içsel bir gözlemde gizli. Belki de hayatın “büyümek” dediği şey, aslında sadeleşmek, neye evet neye hayır diyeceğini bilmekten ibaret. Önümüzdeki birkaç ay boyunca her şeyin hızlanması gerekmiyor. Bazı şeylerin olgunlaşması için zaman gerek. İşte Jüpiter, bu zamanı bize cömertçe sunuyor. Bu haftayı, kendi içsel kaynağımızla temasa geçmek için kullanabiliriz. Çünkü gökyüzü şu anda “daha derin anlamları fark et” diyor.

Haftanın Kapanışı: Merkür & Mars Kavuşumu Söz ve Eylem Dengesi

Haftanın kapanışında, 13 Kasım’da Merkür ile Mars kavuşumu gerçekleşiyor. Gökyüzü genel olarak yavaş akarken bu etki bize biraz canlanma ve hareket getirecek. Sanki içimizde uzun süredir biriken enerjiyi dışa vurmak ister gibi; konuşmak, anlatmak, bir şeyleri başlatmak, harekete geçmek isteyebilir Bu kavuşum, özellikle bizi motive eden konulara odaklanmak için güçlü bir destek.

Yarım bıraktığımız işleri toparlamak, zihnimizi yeniden organize etmek, kendimize “ben bunu neden yapıyorum?” diye sormak için uygun bir zaman. İçimizdeki güç dağınık değil. Bu etkiyle birlikte daha belirgin bir yöne akabilir. Ama tabii ki bu kadar enerji yükselirken dikkat etmemiz gereken bir şey var:

Sözlerimizin gücü. Merkür ve Mars birleştiğinde kelimeler hızla çıkar, bazen düşünmeden, bazen fazla direkt. Bu da karşı tarafı incitebilir. O yüzden bu dönemde “önce düşün, sonra konuş” cümlesi kulağımızda dursun. Mars bedeni temsil ettiği için, enerjiyi fiziksel yoldan boşaltmak çok işe yarar. Spor yapmak, yürüyüşe çıkmak, dans etmek ne seni rahatlatıyorsa onu seç. Bu hareket enerjisini bastırmak değil, doğru kanala yönlendirmek gerekiyor. Aksi halde gereksiz bir öfke, sinir ya da huzursuzluk olarak dönebilir. Bu kavuşum ayrıca bedenle ilgili farkındalığı da artırır. Kaşlar, bacaklar, kas sistemi, dolaşım yolları bu dönemde hassas olabilir. Eğer bir süredir bedeninle ilgili ihmal ettiğin bir konu varsa, şimdi onu fark etme zamanı. Tedavi, destek, ya da sadece bedene şefkat göstermek bile fark yaratır. Özellikle bu etki, haftanın o yavaş enerjisinin ardından bir ateş kıvılcımı gibi çalışıyor. Kısa vadeli ama güçlü. O yüzden ne yapmak istiyorsan, motive eden ne varsa ona yönel. Zihnini netleştir, enerjini merkezine çek. Her şey bir anda çözülmek zorunda değil, ama bu kavuşum seni yeniden “başlamak” duygusuna yakınlaştırabilir.

Sevgilerimle

Sema Sidar