Astrolojiyle İlgili Bilmek İstediğiniz Her şey!

3 Ağustos 2025 Pazar

Merhaba sevgili okuyucularım,

Değişik bir haftaya adım atıyoruz. Haftanın ilk günlerinde bir şeyleri toparlamak, düzene sokmak, içsel enerjimizi yeniden dengelemek için yoğun bir çaba içinde olabiliriz. Bu hafta gökyüzünde iki önemli misafirimiz var: Mars’ın burç değişimi ve Kova burcunda gerçekleşecek bir dolunay. Enerji değişiyor ve biz de bu değişimi içselleştirebilmek adına ayın 13’üne kadar biraz daha fazla çaba göstereceğiz gibi görünüyor.

7 Ağustos’ta Mars Terazi burcuna geçiyor. Mars; savaş, mücadele, irade ve aksiyon gezegenidir. Ancak Terazi burcuna geçtiğinde doğasının tam zıttı bir alana düşer. Bu yüzden burada pek de rahat değildir. Mücadele artık doğrudan değil; dolaylı, pasif-agresif ve zihinsel stratejilerle yürütülür. Öfkeyle harekete geçmek isteyip, bir bakmışız geri çekilmişiz. Sanki içten içe yanıyor ama dışarıdan kibar görünmeye çalışıyoruz. İşte tam da bu çelişkiyle yüzleşiyoruz.

Bu dönemde özellikle ilişkilerde, ortaklıklarda ve toplumsal alanlarda denge kurmak ana mücadelemiz olabilir. Sınırlar, hak arayışları, anlaşmalar, adalet gündeme gelirken; öfkemizi bastırmadan ama zarar vermeden ifade etmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Aksi halde bastırılan her duygu bir noktada içimize zarar verebilir.

Mars, 22 Eylül’e kadar Terazi burcunda kalacak. Bu süre boyunca diplomatik olmak, konuşmalarımızı seçerek yapmak, karşımızdaki kişiyi incitmeden ama kendimizden de ödün vermeden ilerlemek önemli olacak. Ayrıca erkek figürler, özellikle genç erkekler bu dönemde biraz daha kararsız, çekimser ya da tamamlanmamış görünebilir. İlişkilerde de aynı şekilde “tam oldu” diyememek, bir şeylerin hep eksik kalması gibi temalar öne çıkabilir.

Kararsızlık ve içsel dağılma sadece ilişkilerde değil, hayatın birçok alanında kendini gösterebilir. Bir karar almaya çalışırız ama ardından başkalarının ne düşüneceğini hesaplamaya başlarız. İçimizden bir ses yap derken, diğer ses “ama ne derler” diye fısıldayabilir. Bu çelişkili seslerin arasında kendimize yüklenmemek, yapamadıklarımızı anlamak ve kabullenmek büyük bir adım olur.

Dijital alanlarda, sosyal medyada ise görünürde yumuşak ama derinlerde sivri sözlerle karşılaşabiliriz. Güzelce paketlenmiş pasif-agresif cümleler ya da “tatlı sert” eleştiriler bu dönemin ruhunu yansıtabilir. Sözlerin ötesini okumak, görünene değil hissedilene odaklanmak gerekebilir.

Beden açısından da hassasiyet artabilir. Mars Terazi’deyken böbrekler, bel bölgesi ve omurga zayıf düşebilir. Nazik ama etkili egzersizler, örneğin pilates gibi, bedenimize destek olurken bizi de aşırı yormaz. Ayakta nasıl durduğumuz, postürümüz de ruh halimizi yansıtabilir. Yaşamda da, bedende de dengeyi kurmak için önce fark etmek gerekir.

Mars bu süreçte gökyüzündeki ağır gezegenlerle de temasa geçecek. Uranüs’ten destek alırken, Satürn ve Neptün’le karşıtlık yaşayacak. Bu da “ilerlemek mi, beklemek mi?” sorusunu gündeme taşıyacak. Bir yanımız “hadi artık” diye haykırırken, diğer yanımız “ya yanlışsa” demeye başlayabilir. Zihin ve kalp ayrı tellerden çalabilir. Özellikle Neptün karşıtlığıyla gerçeklikten uzaklaşmak, kurban psikolojisine kapılmak, sürekli ertelemek ya da suçlamak gibi eğilimler artabilir.

İlişkiler de bu süreçte oldukça öğretici olabilir. Mars Terazi’de biz derken, Satürn ve Neptün önce sen diyecek. İçsel dengeyi bulmak, bir başkasıyla yan yana yürüyebilmenin ilk şartı olacak. Eğer bir şeyler eksikse, tamamlamaya çalışmak yerine fark etmek daha kıymetli. İş, aşk, ortaklık, birlikte yürünen tüm yol arkadaşlıkları bu dönemde sınavdan geçebilir. Bazı ilişkilerden, ortamlardan ya da kararlarımızdan özgürleşme ihtiyacı doğabilir. Bu süreci ertelememek, ihtiyacımız olan dönüşümü geciktirmemek önemli.

14 Ağustos’a kadar içsel huzursuzluk, çevresel gerginlik, tahammülsüzlük artabilir. Trafikte, kalabalık ortamlarda, sosyal ilişkilerde ani çıkışlardan kaçınmakta fayda var. Hava koşullarında da aşırı sıcaklar ya da ani yağışlar gibi dengesizlikler olabilir. Kendimizi çok dış etkiye maruz bırakmak yerine, küçük kaçışlarla iç dünyamıza dönebiliriz.

Hayat bu hafta biraz savrulmamıza neden olabilir. Ama bu savrulmanın içinde kendimize dönmek, neyin içinde kalmak istediğimizi fark etmek, oldukça kıymetli bir fırsat olabilir. İçimizdeki dengeyi kurduğumuzda, dış dünyanın kaosu bile bizi kolay kolay sarsamaz.

Haftanın en önemli gökyüzü olayı: 9 Ağustos saat 10:55’te 16° Kova burcunda gerçekleşecek Dolunay.

Bu dolunayın belirgin bir açısı yok. Yani gökyüzünde başka gezegenlerden çok fazla yönlendirme almıyor. Bu da demek oluyor ki, Dolunay tamamen Kova’nın öz enerjisiyle çalışacak: özgürlük, bireysellik, sosyal gruplar, teknoloji, gelecek planları, zihin açıklığı ve sıra dışı olma cesareti…

Kafamızda şekillenen fikirleri gerçekleştirebiliyor muyuz?, Yoksa sadece düşünüp düşünüp bir kenarda bekliyor muyuz? Hayat bizi, “Beklemekle var olmak aynı şey mi?” diye sorgulatabilir. Bir yandan içimizde destek bekleyen yanımız devrede olacak ama diğer yandan da kendi özgürlüğümüz, alanımız, seçimlerimiz ön planda olacak.

Bu dolunay: Kendi yolunu çizenlerle, onay beklemeden hareket edenlerle ama aynı zamanda başkalarının alanına saygı duymayı bilenlerle daha barışık olacak.

Hayatına ne kadar yenilik katabiliyorsun?, Teknolojiyle, farklılıkla, yeni nesil düşünce biçimleriyle ilişkin nasıl?, Hayal ettiğin projelere ne kadar adım atabiliyorsun?

Dolunay tam anlamıyla şu soruyu soracak:

“Senin farklılığın neye hizmet ediyor?”

Dolunay “Sualocin” sabit yıldızıyla kavuşacak. Bu yıldız, özellikle kadın figürlerinde manipülasyona açık enerjiler yaratabilir. Aynı zamanda çevrende iki yüzlü ya da bir şeyi neşeyle süsleyip içten içe farklı davranan kişiler artabilir. İnsan ilişkilerinde hem içgüdülerimize hem sezgilerimize kulak vermemiz gerekecek. Bu dönemde zihinsel yorgunluk, aşırı düşünme, uyku düzensizlikleri görülebilir. Zihnimiz konuşurken kalbimiz susabilir. Bu yüzden bedensel dengeyi korumak, nefes çalışmaları yapmak, doğada vakit geçirmek çok ama çok iyi gelebilir. Gökyüzü şu an hava elementiyle dolu. Bu da bize “rahat nefes al” mesajı verirken, zihinsel enerjinin beden üzerinde yaratacağı baskıya da dikkat çekiyor. Dolaşım sistemi, damar sağlığı, beyinle ilgili hassasiyetler bu dönemde öne çıkabilir. Bol su içmek, esneme hareketleri yapmak, dijital ekranlardan ara ara uzaklaşmak fayda sağlar. Unutma, bu dolunayda içsel dengeyi kurmadan dış dünyada huzur aramak zorlayıcı olabilir. Sabit burçların etkisi altında olduğumuz için, bir şeylere inatla tutunmak yerine akışta kalmak bize iyi gelir.

Kafamız, kalbimiz ve gerçekliğimiz arasındaki farkları daha net göreceğiz.

Ama bu farklar, bir şeyleri düzeltmek için cesaret verebilir.

Sevgilerimle

Sema Sidar