Merhaba herkese, harika bir hafta diliyorum.
Artık kendi sayfamdan sizlere sesleniyor olmak beni hem mutlu ediyor hem de ayrıca heyecanlandırıyor. Bu hafta gökyüzü oldukça hareketli ve bizi içsel potansiyelimizi fark etmeye, düzenimizi yeniden kurmaya ve bazı mücadelelerle birlikte kendimizi keşfetmeye yönlendiriyor.
17 Haziran’da Mars Başak burcuna geçiyor. Mars; içimizdeki mücadeleci yan, savaşçı ruh ve genç eril enerjiyi temsil eder. Başak ise detayların, günlük düzenin ve hizmet etmenin burcudur. Bu geçişle birlikte artık mücadelemiz daha çok sağlığımız, bağırsak sistemimiz, yeme düzenimiz, günlük hayatın sorumlulukları ve iş ortamındaki ilişkilerle ilgili alanlarda şekillenecek.
“Ne yersek oyuz” sözü tam anlamıyla bu dönemi özetliyor. Hem bedensel hem ruhsal olarak neyle besleniyorsak, onun etkilerini fazlasıyla hissedeceğiz.
Mars, Başak burcunda çok rahat etmez ama şu bilgeliği getirir:
“İyi bir savaş, detaylarla kazanılır.”
Bu nedenle bu süreçte küçük gibi görünen işleri ciddiyetle ele almak, günlük planlarımızı gözden geçirmek ve bedensel sağlığımıza odaklanmak çok kıymetli olacak. Mars, evcil hayvanlarımız, hizmet ettiğimiz alanlar, birlikte çalıştığımız kişiler ve hayatın görünmeyen rutinlerini ön plana çıkaracak.
Mars, 7 Ağustos’a kadar Başak burcunda kalacak. Bu süre zarfında hayatımızda belki yeme düzeni, belki giyim-kuşam, belki de evimizin iç düzeni gibi konularla daha çok ilgilenebiliriz. Aynı zamanda iş ortamımızın verimliliğini artırmak, plan yapmak, temizlik ve toparlanma gibi faaliyetlerde bulunmak için de oldukça destekleyici bir dönem. Özellikle bir süredir ertelediğimiz konular varsa şimdi onlar için harekete geçme zamanı. Eğer bağımlılıklarımız varsa ister duygusal ister fiziksel bu konularda profesyonel destek almak adına da oldukça uygun bir süreçteyiz.
19 Haziran: Jüpiter - Neptün Etkileşimi
Gökyüzünde bu hafta ikinci önemli durak 19 Haziran’da Jüpiter ile Neptün arasındaki görünüm olacak. Bu görünüm, ruhsal hayallerimizi ve dünyevi fırsatlarımızı bir araya getirmek isterken bir yüzleşme doğurabilir.
Beklentilerimizin yüksek olduğu alanlarda hayal kırıklıkları yaşayabiliriz. Özellikle başkalarının yönlendirmesiyle hareket ettiysek, “Ben ne istiyorum?” sorusu daha güçlü bir şekilde karşımıza çıkacaktır.
Bu etkiyle birlikte, gördüğümüz rüyalar, aldığımız mesajlar veya sezgisel fark edişler bile bizi yönlendirmeye çalışabilir. Ancak buradaki anahtar kelime: Ayırt etme gücü.
Duygular öne çıkacak, ancak akıl süzgecinden geçmeyen kararlar bizi yolumuzdan uzaklaştırabilir.
Aileyle ilgili konular, sosyal çevre baskısı ya da kabul görmek adına ödün verdiğimiz ilişkiler bu dönemde içsel sıkışmaları tetikleyebilir. Özellikle ailemizin onaylamadığı çevrelerle ilgili kararlar veya geçmişten gelen ilişkilerle ilgili sorgulamalar yoğunlaşabilir.
Bu etki on gün boyunca aktif olacak. Bu sürede:
• Hayallerinizin gerçekten size ait olup olmadığını,
• Hangi duygunun sizi yönettiğini,
• Ve hangi fırsatın sizi özünüze götürüp hangisinin sizi dağıttığını
fark etmeye çalışın.
21 Haziran: Yaz Gündönümü ve Yengeç Sezonu Başlangıcı
Güneş Yengeç burcuna geçerken, aynı zamanda gökyüzü yılın en uzun gündüzünü yaşıyor. Bu, kadim bilgilerde “ışık kapısı” olarak kabul edilen yaz gündönümüdür. Bu kapıdan geçerken, biz de içsel ışığımızla yeniden bağ kurar, kendimizi yeni bir duygusal döngüye hazırlarız.
Yengeç dönemi, aidiyet, yuva, aile ve duygusal güvenlik konularını gündeme getirir. Aynı zamanda bu sezon, geçmişle yüzleştiğimiz, iç dünyamıza döndüğümüz ve duygularımızla barışmayı öğrendiğimiz bir süreçtir.
Ancak bu içe dönüş beraberinde nostaljiyi, geçmişte kalan bazı izleri ve kapanmamış defterleri de getirebilir.
Eski fotoğraflar, melodiler, duygular, hatta kokular bile ruhumuzda yankı bulabilir. Türk sanat müziği gibi bizi geçmişe taşıyan seslerle bir tür ruhsal arınma yaşayabiliriz.
Ev düzenlemek, taşınmak, evle ilgili kararlar almak veya duygularımızı ev ortamına yansıtmak için destekleyici bir dönem. Fakat duygusal kararlar verirken alınganlık, içe kapanma ya da aşırı hassasiyet gibi temaların farkında olmalı, bunlara kapılmadan ilerlemeliyiz.
Güneş Yengeç burcundayken mümkünse kendi yemeğinizi kendiniz yapın. Çünkü yemeğe geçen duygu, bedenimize ve ruhumuza da geçer. Hazırladığınız her lokma, kendinizle kurduğunuz bağı temsil eder.
22 Haziran Sonrası: Satürn ile Zorlayıcı Temas
Güneş burç değiştirir değiştirmez, Satürn ile zorlu bir açı yapacak. Bu görünüm; baba figürleri, otorite kişiler, ailedeki güçlü bireyler ya da patronlar gibi üst düzey kişilerle olan ilişkilerimizi gündeme getirebilir.
Otoriteyle yüzleşmeler, bastırılmış duyguların taşması ve anlaşılmama korkusu tetiklenebilir. Bir yandan duygularımızı yok sayan insanlarla karşılaşabilir, diğer yandan da kendimizi ispatlamak için gereksiz mücadelelere girebiliriz.
Bu dönem aynı zamanda içsel güç savaşlarını da tetikleyecek. Hem bireysel hem kolektif olarak “haklı olma çabası” artarken, dünyada da tansiyon yükselebilir.
22 Haziran’dan 27 Haziran’a kadar sürecek bu etkide dikkat edilmesi gereken en önemli konu:
Bencilliğe karşı bilinçli bir duruş.
Ne başkalarının bencilliğine kapılmak, ne de kendi egomuzla hak arayışına girmek bizi çözüm noktasına götürmez.
Bu süreçte iç sesinize dönün, gerçekten neye değer verdiğinizi sorgulayın ve hangi duygunun sizi kimin için savunduğunu fark edin. Çünkü bu dönem, aslında içsel bir liderliğin doğduğu, duygularla kurulmuş yeni bir otoritenin inşasına alan açıyor.
Haftayı Kapatırken
Bu hafta gökyüzü bize hem dış dünyada bir düzen kurmamız, hem de iç dünyamızda sakince dinlememiz gereken bir süreci sunuyor. Mars’ın Başak burcundaki ilerleyişiyle detaylara yöneliyor, Jüpiter ve Neptün arasındaki gerilimle ise hayallerimizle gerçeklerimizi yeniden sorguluyoruz. 21 Haziran’da yılın en uzun gündüzünü yaşarken, Güneş’in Yengeç burcuna geçişiyle birlikte duyguların, aidiyetin ve içsel güvenin izini sürüyoruz.
Ve haftanın kapanışı ise 22 Haziran’da Mars ile Jüpiter arasında gerçekleşecek destekleyici açıyla geliyor. Bu görünüm, uzun zamandır cesaret edemediğimiz bazı adımları daha rahat atabileceğimizi, evrenin bizimle birlikte çalıştığını ve hayat yolculuğumuzda gerçekleştirmemiz gereken sorumluluklar için desteklendiğimizi gösteriyor.
İçimizdeki duygusal savaşlar artık sadece yük değil, birer öğretmene dönüşüyor. Bu etki yaklaşık 12 gün boyunca aktif olacak. Bu süre zarfında karşımıza çıkan fırsatları daha net görebilir, doğru alanlara yönelme gücünü bulabiliriz.
Yine de duygusal kararlar konusunda dikkatli olmalı, aşırı anaç ya da fedakâr tavırlarla kendi yolumuzdan sapmamaya özen göstermeliyiz. Duygularla hareket ederken dengeyi korumak, bu dönemin en büyük sınavı olacak!